8 Mayıs 2016 Pazar

19. Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali


19. Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali 

Ev iş, ev iş ve aralıksız haftanın beş günü devam eden döngü...


Hele birde mesleğe bağlı olarak gelen nöbetler oldu mu...

İnsanın kafasını dağıtacak şeylere ihtiyacı oluyor gerçekten.

Cumartesi nöbetimde bunları düşünürken Ege gazetelerinde Bayındırda yapılacak olan 19. Uluslar arası Çiçek Festivalinin haberini okudum. Aklımda direk pazar gününün rotasını oluşturdum. 



Pazar sabahı 10.30 sularında yola çıkıyorum. Eşimide aldıktan sonra tabi ki. Fahrettin Altay meydanından Gaziemir oradan Torbalı en sonunda da Bayındıra geliyoruz.

G.emirden torbalıya gidiş PCX ile baya bir zahmetli oldu. Rüzgardan mı yolun aşırı delikli olmasından mı nedir anlamadık ama hiç keyif almadık desem yeridir :(...

Torbalıdan devam ederken sol tarafa bayındır ayrımı geliyor. Ordan sonra yolun kalitesi ve manzarası tamamen değişiyor. Sağlı sollu çiçek bahçeleri var. Hızlı birer makine kullanıyorsanız eğer keyifli sayılacak 5 - 6 viraj var. PCX ile 80 km ile gittiğimiz için pek bir şey anlayamadık biz :) Ama yanımızdan geçen Super sport makinaları dinlemek bile güzelllldi :).





Sanırım 1 saati geçkin bir sürede bayındıra geldik. Çeşmedeki Ot Festivalinden ne kadar kalabalık olacağına dair tecrübelerimiz vardı tabi ki. Motorumuzu ve ekipmanlarımızı Öğretmen evinin bahçesine güzel bir yere bırakıp gezmeye başladık.

Çiçek fotoğrafları yüklemek isterdim ama ne mümkün. İnsanlar adeta çıldırmış gibi her yeri sarmış stantlara yanaşılmıyor bile. Ot festivalinde çeşme de de bu şekilde olmuştu. İzmir li için dışarı çıkma bahanesi olsun yeter ki :). 

Çiçek fotoğrafı yok o yüzden :) 

Bayındırın her yeri ayrı bereketli sanırım. Yemyeşil bir ilçe her yer eski haliyle kalmış sokaklar evler harika. Festival olmadığı bir günde kesinlikle gelip fotoğraf çekeceğim.











Akşam üstü saat 17 civarında geri dönüş kararı alıyoruz ama yolda orman işleri müdürlüğünün alanını görünce fotoğraf çekmek için oraya dönüyoruz. Orda görevliden izin isteyip fazla yaklaşmadan kütüklerin arasına dalıyoruz. 

Bir saat civarıda burada oyalanıyoruz. Toparlanıp giderken izin istediğimiz abi bizi çay içmeye davet ediyor. Kıramıyoruz ve güzel bir manzara eşliğinde muhbbet ediyoruz. 




Muhabbet ettiğimiz abinin adı Nedim'miş. 32 yıldır orada görevliymiş. Ezbere bildiği ağaç çeşitlerini saydıkça şaşırıyoruz :).
Bergama'ya davet ediyor bizi. İnşallah diyerek teşekkür edip yolumuza devam ediyoruz.

Oradan hiç durmadan İzmir'e geliyoruz.


Hep fotoğraftan bahsediyoruz ama hiç güzel fotoğraf paylaşmıyoruz demi ? =)

Biraz daha çalışmalıyız sanırım...

Haftaya yapacağımız gezide görüşmek üzere


Hoşcakalınnn...

2 yorum :

  1. gerçekten çok güzel bir çalışma olmuş. samırım izmir hakkında daha güzel çalışmalarınızda olacak ilerleyen dönemlerde. bu blog'un takipcisi olacağım. şimdidem teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. İlginiz için teşekkürler. =)

    YanıtlaSil